Hastanemiz Diyetisyeni Meryem Gözde Bulat 16 Ekim Uluslararası Gıda Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 16 Ekim 1945 tarihinde kurulmuştur ve her yıl bu tarih 150’den fazla ülkenin katılımı ile “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanmaktadır.
FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme getirilerek küresel anlamda büyük öneme sahip açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Amaç; dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının gösterilmesi, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesidir. Dünyada milyonlarca insan açken her gün tonlarca gıda, üretim veya taşınma aşamasında bozularak veya evlerin, satıcıların ya da restoranların çöp kutularına atılarak israf edilmektedir. Gıdanın bilinçsizce tüketilmesi de üretimde kullanılan değerli kaynakların yok olmasına neden olmaktadır.
FAO tarafından “Dünya Gıda Günü” için belirlenen 2023 teması: “Su hayattır, su besindir. Kimseyi geride bırakmayın.”dır.
Sürdürülebilir bir tarım-gıda sistemi, herkes için yeterli, besleyici, güvenilir ve çeşitli gıdanın uygun fiyata mevcut olduğu ve hiç kimsenin aç kalmadığı veya herhangi bir yetersiz beslenmenin olmadığı bir sistemi ifade etmektedir. Yerel pazarlarda veya marketlerde rafların dolu olduğu, bununla birlikte daha az gıdanın israf edildiği, gıda tedarik zincirinin zorlu hava koşulları, fiyat artışları veya salgın hastalıklar gibi olumsuz durumlara karşı dayanıklı olduğu ve çevresel bozulmayı veya iklim değişikliğini daha da kötüleştirmeyen, aksine çevreye ve iklim değişikliğine olumsuz etkileri sınırlayan bir sistemdir. Aslında, sürdürülebilir tarım-gıda sistemleri, gelecek nesiller için ekonomik, sosyal ve çevresel temellerden ödün vermeden herkes için gıda güvenliği ve beslenme sağlar.
Bununla birlikte; küreselleşme, kırdan kente göç ve gelir artışının bir sonucu olarak beslenme biçimimiz ciddi anlamda değişti. Bitkisel ve lifçe zengin yiyecekleri terk edilerek rafine nişasta, şeker, yağ, tuz, işlenmiş gıda, et ve diğer hayvansal ürünlere yönelim arttı. Özellikle şehirlerde evde yemek hazırlama ve yeme azalırken; süpermarketler, fast food restoranları ve paket servisten yeme arttı.
Sağlıksız diyetlerin yanında hareketsiz yaşam tarzı da obezite oranlarının hızlı bir şekilde artmasına yol açtı. Üstelik bu durum yalnızca gelişmiş ülkeleri değil, açlık ve obezitenin aynı anda görüldüğü düşük gelirli ülkeleri de etkilemektedir.
Bugün dünya genelinde 670 milyon yetişkin, 5 – 19 yaş aralığındaki 120 milyon çocuk ve genç obez iken 5 yaşın altındaki 40 milyon çocuk aşırı kiloludur. Öte yandan 820 milyon insan açlıkla mücadele etmektedir.
Sağlıksız bir beslenme biçimi, bulaşıcı olmayan hastalıklara (kalp damar hastalıkları, diyabet ve belirli kanser türleri) bağlı ölümlerin en büyük risk faktörüdür. Dünya genelinde her 5 ölümden 1'inden sorumlu olan sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon dolarlık maliyetiyle ülkelerin sağlık bütçelerinde de önemli bir yer tutmaktadır.
Sağlıklı beslenebilmek için:
- Meyve, sebze, baklagil, sert kabuklu yemiş ve tam tahıl gibi posa içeriği yüksek besinlerin tüketimini arttırın.
- Rafine şeker, doymuş yağ ve tuz oranı yüksek yiyecek ve içecek tüketimini azaltın.
- Paketli gıdalar ile hazır yemek tüketimini azaltıp daha çeşitli ve geleneksel gıdaları tercih ederek yerel biyoçeşitliliği destekleyin.
- Yöresel ve mevsimine uygun gıdaları, bu gıdaların besin değerlerini, nasıl pişirilecekleri ve korunacaklarını öğrenin.
- Günde 2 litre su tüketin.
- Fiziksel aktiviteyi arttırın. (Haftalık 150 dk orta şiddette egzersiz yapın.)
Her insanın yeterli ve dengeli beslendiği ve Dünya gündeminde açlığın olmadığı günlere özlemle 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü kutluyoruz.
İYİ BESLEN
İYİ HİSSET
16.10.2023